Isparta’da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla anma programı ve çeşitli etkinlikler düzenlendi. Garnizon Şehitliği’ni ziyaret ile başlayan etkinlikler gün boyu sürdü ve akşamda Isparta Belediyesi önünden başlayan ve 15 Temmuz Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanında son bulan Milli Birlik Yürüyüşü düzenlendi. Yürüyüşe Isparta Valisi Abdullah Erin, Isparta Milletvekili Hasan Basri Sönmez, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve eşi Şadiye Başdeğirmen, askeri, adli ve mülki erkan, kamu kurum ve kuruluş müdürleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Milli Birlik Yürüyüşünün tamamlanmasının ardından Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanında kurulan ekrandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halka seslenişi dinlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla devam eden programda şehitlerimiz için Kur’an tilaveti gerçekleştirildi. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen Sancak Koşusunda gençler sancağı 15 Temmuz Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanında Vali Abdullah Erin ve Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’e teslim etti. Etkinliklerin son bölümünde ise Sanatçı Ertuğrul Kiraz, kahramanlık türkülerini meydanda bulunan vatandaşlarla birlikte seslendirdi. Saatler 00.13’ü gösterdiğinde camilerden sela verilirken, gece boyunca meydanda Demokrasi Nöbeti tutuldu.

Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen 15 Temmuz Milli Birlik Günü dolayısıyla vatandaşlara seslendi. Başkan Başdeğirmen yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Devletimizi, demokrasimizi, milli birlik ve beraberliğimizi hedef alan, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü parçalamayı amaçlayan FETÖ/PDY terör örgütünün 15 Temmuz 2016 gecesi gerçekleştirdiği hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti.

Bugün, aziz milletimizin destansı direnişiyle yazılan bu şanlı zaferin yıl dönümünde; imanla, kararlılıkla, o gece canı pahasına vatanına sahip çıkan milyonlarca kahramanı saygı ve minnetle yad ediyoruz.

15 Temmuz; yalnızca bir gecelik bir direniş değil, bir milletin geleceğini, bağımsızlığını ve onurunu koruma azmidir.

O gece milletimiz; ezanına, bayrağına, devletine, istiklaline ve istikbaline canı pahasına sahip çıkarak tüm dünyaya “Bu millet esareti kabul etmez. Bu milletin iradesine zincir vurulamaz. Bu devlet diz çöktürülemez. Bu bayrak inmeyecek, bu ezan dinmeyecek” diye haykırmıştır:

Cumhurbaşkanımız, Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın o gece çağrısıyla meydanlara inen milletimiz, tankların önünde durmuş, kurşunlara göğsünü siper etmiş, millet iradesini hiçe sayan hainlere en net cevabı sokaklarda, caddelerde, meydanlarda vermiştir, devletine ve demokrasisine sahip çıkmıştır.

Çünkü bu millet; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” sözünü şiar edinmiş, İstiklal Marşımızdaki “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!” dizeleriyle yoğrulmuş, Cumhurbaşkanımız, Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “15 Temmuz, milletin, milli iradenin, demokrasiye gönül verenlerin zaferidir’ sözüyle ifade ettiği gibi vatanı söz konusu olduğunda hiçbir güce boyun eğmeyen bir millettir.

Bu büyük zaferin adı: 15 Temmuz Demokrasi Destanı’dır.

Ve bu destan; sadece geçmişin hatırlanması değil, geleceğe yön verecek bir istikamet, bir karakter, bir inançtır.

253 şehidimizin kanıyla yazılan bu destan; sadece bir darbe girişiminin bastırılması değil, aynı zamanda Türkiye’nin yeniden şahlanışının, yeniden dirilişinin ilanıdır.

Bu zafer, milletimizin “Ya İstiklal Ya Ölüm” kararlılığıyla yazdığı bir milletin yeniden doğuş hikayesidir. Her biri bu milletin hürriyet destanında altın harflerle yazılı şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlıklı, hayırlı ömürler diliyor; bir kez daha minnetle, şükranla, duayla anıyorum.

Bugün bizlere düşen görev, bu destanı nesilden nesile aktarmak, unutmamak ve unutturmamaktır.

15 Temmuz’u anlamak; sadece bir geceyi değil, milletin binlerce yıllık bağımsızlık ruhunu, imanını ve iradesini anlamaktır.

Bu destanı yazanlar sadece tanklara karşı koyanlar değil ayrıca dualarıyla, inançlarıyla, cesaretleriyle “millet için, devlet için, bayrak için, ezan için” meydanlarda saf tutan kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla bütün Türkiye’dir.

Ve unutulmamalıdır ki; bu karanlık gecede destan yazan şehirlerden biri de Isparta’mızdır.

15 Temmuz’da Isparta’mız da tarihe geçecek bir direnişe sahne olmuştur.

Hainler, Eğirdir’den binlerce askeri Ankara’ya taşımayı planlamış, ama milletimizin iradesi karşısında bu planları çökmüştür.

Başta askeriye önünde ve havalimanımızda yaşananlar, hafızalara kazınmıştır.

Isparta, vatansever polisleriyle, askerleriyle, halkıyla tek yürek olmuş, hainliğe geçit vermemiştir.

O gece şehrimizde Hafız İbrahim Demiralay’ın milli mücadele ruhu bir kez daha vücut bulmuş, milli mücadele ruhu Isparta semalarında yeniden yükselmiştir.

O gece Isparta’mız bir kez daha milletin kaderinde söz sahibi bir şehir, bir kale olmuştur.

Unutmayalım ki; 15 Temmuz’un ardında sadece bir darbe planı değil, ülkemizi parçalamak, istiklalimizi yok etmek, istikbalimizi karartmak isteyen küresel senaryolar vardı.

Allah’ın izniyle, milletimizin feraseti, basireti ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği bu kirli senaryoları tarihin çöplüğüne attı.

Kıymetli hemşehrilerim;

Bugün ülkemiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde “Büyük ve Güçlü Türkiye” idealine her geçen gün daha da yaklaşıyor, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla daha güçlü, daha kararlı, daha özgüvenli adımlarla yoluna devam ediyor.

Şu bilinmelidir ki; Her türlü kirli oyuna rağmen bu millet bölünmeyecek, bu bayrak inmeyecek, bu ezan susmayacak, bu vatan asla teslim edilmeyecektir.

Artık vesayet odakları, darbeci zihniyetler bu ülkede asla barınamayacaktır.

Karanlık dehlizlerde kurulan oyunlar değil, milletin aklı ve kalbi belirleyicidir.

Türkiye Yüzyılı; milletin, gençliğin, kadınların, bilim ve üretim gücünün, iman ve inancın yüzyılıdır.

Bu süreçte en büyük görev gençlerimize düşmektedir.

Sevgili Gençler,

Sizler, 15 Temmuz’da sokaklara çıkan o cesur yüreklerin emanetçilerisiniz.

Sizler bu milletin yarını, bu ülkenin umudusunuz. Türkiye Yüzyılı’nı sizler inşa edeceksiniz.

Bilimin ışığında, milli ve manevi değerlerle yoğrularak; ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracaksınız.

Cesaretinizle, kararlılığınızla şer odaklarına fırsat vermeyeceksiniz.

İnanıyoruz ki sizler; tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi, her zaman ülkemizin, milletimizin ve devletimizin yanında yer alacaksınız.

Size inanıyor ve güveniyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle;

O gecenin sabahına kadar “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diyerek mücadele eden Ispartalı hemşehrilerime ve milletimize bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum.

15 Temmuz’un 9. yıldönümünde, şehitlik mertebesine ulaşan 253 kahramanımıza Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlıklı ömürler diliyor, kahraman milletimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.

Rabbim milletimizi bir daha böyle imtihanlara maruz bırakmasın, bizlere bir daha böyle karanlık geceler yaşatmasın.

Rabbim devletimizi, milletimizi, birliğimizi ve beraberliğimizi daima muhafaza eylesin. Ne mutlu vatanına, bayrağına, ezanına, demokrasisine sahip çıkana.”