

İki sivri kemer üzerine oturan köprünün sırtı da kemer bölümlerindeki gibi sivridir. Yapının inşasında süslemesiz devşirme yapı taşlarının kullanıldığı görülmektedir. Ertokuş Kervansarayı istikametinden gelerek Afşar Köyü yönüne giden kervan yolunun geçtiği güzergâhta yer alan köprü, önemli bir konumda bulunmaktadır. Hemen güneyinde yer alan Ertokuş Kervansarayı Selçuklular Dönemi’nde yapılmıştır. Bu nedenle bu kervan yolu üzerinde bulunan Afşar Köprüsü’nün de aynı döneme tarihlendirilmesi mümkündür. Dolayısıyla çift gözlü Afşar Köprüsü; Selçuklu Dönemini yansıtan mimari özellikleri ve tarihçesiyle nadir bulunan bir köprü olarak önem arz etmektedir.


Silindirik gövdeli minaresi kuzeybatı yöndedir ve kare platform üzerinde yükselir. Minaresinin tek şerefesi vardır ve bunun alt kısmı mukarnas süslemelidir. Cami içerisinde ortadaki merkezi küçük kubbeyi baldaken biçimindeki dört sütun taşımaktadır. Kalemişi süslemeler bayrak üzerine yazılmış kelime-i tevhid, kayık biçiminde yapılmış amentü ve şerh, satrançlı kufi biçiminde yazılmış yazılar ve kubbe eteğindeki Yasin Suresi cami içerisindeki süslemelerden bazılarıdır. Caminin Hicri 1294/Miladi 1878 tarihli bir kitabesi bulunmaktadır. Yapı Son Dönem Osmanlı mimarisi hakkında fikir veren oldukça güzel bir örnektir.


Yapı güney-kuzey doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı, açık ve kapalı bölüm olmak üzere iki kısımdan oluşan, klasik karma tip kervansaraylardandır. Kapalı bölüme girişin sağlandığı taç kapı dışarıya taşkın ve hafif sivri kemerli olup, kemer alınlığında dört satırlık bir kitabe vardır. Kitabede kabartma olarak Arapça “Es-sultani, emere fi sebilü-r rabbül alemin, Mübarizeddin Ertokuş, sene işrin sitte mie” yazılıdır. Kitabede mealen “Sultan adına, alemlerin rabbinin yoluna Mübarizeddin Ertokuş tarafından Hicri 620 / Miladi 1223 yılında emredildi” denilmektedir. Kitabesinde Selçuklu Atabek’i olan Mübarizeddin Ertokuş tarafından Miladi 1223 yılında yaptırıldığı yazılıdır. Bu tarih, kervansarayı Isparta’da bulunan Türk-İslam Dönemi eserleri arasında en eski tarihe ait yapı yapmaktadır. Kervansarayın geçen yüzyılın başına kadar kullanıldığını ve kervansarayın kuzeyinde taş döşeli bir kervan yolunun olduğunu söylemektedirler. Isparta’da bilinen Türk-İslam eserleri içerisindeki en eski tarihli bu kervansaray yapısı; hem kervan yolunun kendi dönemindeki güzergâhının anlaşılması açısından, hem de klasik tipte bir Selçuklu Dönemi kervansarayının görülmesi bakımından önemlidir.

